Gelişmekte olan ülkeler için kaostan çıkış ÇKP nin 100 yıllık tecrübesinde mevcuttur
Çin Komünist Partisi (ÇKP) kurulduğundan bu yana 100 yıl geçti. Bugün, Çin Halk Cumhuriyeti’nin elde etmiş olduğu büyük başarıları, yakalamış olduğu refahı, gelişmişlik ve kalkınmışlık düzeyini anlamak ve gelecek yıllarda nasıl bir noktada olacağını tahmin etmek için, ÇKP’nin 100 yıllık liderliği araştırılmalı ve incelenmelidir. Gelişmekte olan bütün dünya ülkeleri için çok büyük dersler, verimli kısa yollar, örnek çalışmalar, olması gerekenler ve olmaması gerekenler, ÇKP’nin 100 yıllık macerasında tecrübe ile sabit ve fazlasıyla mevcuttur.
ÇKP belirli dönemlerde uygulamakta olduğu politikaları ve programları değerlendirmek, ölçmek ve bir sonraki adımları belirlemek maksadıyla yaptığı genel kurullarından sonuncusu olan 19. Merkez Komitesi 6. Genel Kurul toplantısını başarıyla gerçekleştirmiş ve sonuç bildirisini yayınlamıştır. ÇKP tarihinde bir mihenk taşı olan 100. yılda Cumhurbaşkanı Xi Jinping ’in de belirtiği üzere Çin artık gelişmekte olan üçüncü dünya ülkesi olmaktan çıkmış ve sorumlu büyük dünya lideri ülkelerden biri olmuştur.
Birinci Dünya Harbi ile başlayan ve İkinci Dünya Harbi ile devam eden süreçte galip devletler dünyada yeni bir düzen tasarlamış ve kendilerine de yıkım getiren, direkt işgal ederek sömürü düzeninden parçala, yönet, yönlendir şeklinde özetleye bileceğimiz yumuşak sömürü düzenine geçmişlerdir. Bu sistemi başarmak adına, dünyada gelişmekte olan üçüncü dünya ülkelerine özgürlük, eşitlik ve refah vadederken aslında vahşi kapitalizm ihraç etmişlerdir. Gelişmekte olan ülkelere uygun olmayan sözde demokrasinin zaaflarını kullanan ve emperyalist güçlerin çıkarları ile şahsi çıkarlarını örtüştürebilen egemenlerin, halkları baskı altına alarak sömürüye ortak oldukları özgürlük, eşitlik ve refahtan uzak, karmaşa içinde ülkeler oluşmuştur. Gelişmekte olan ülkeler için bu kaostan çıkış yolu ÇKP’nin 100 yıllık tecrübesinde mevcuttur.
ÇKP kurulduğu günden itibaren Çin Halkını politikalarının merkezine koyarak kadim Çin devletinin binlerce yıllık tecrübelerinden süzülerek gelmiş olan ve bugün anayasasına koyduğu Cumhurbaşkanı Xi Jinping ’in ismi ile özdeş “Çin’e Özgü Sosyalizm Düşüncesi” çerçevesinde Çin’e en uygun sistem peyderpey oluşturulmuştur. ÇKP, Çin Halk Cumhuriyeti Halklarını hiçbir ayrım gözetmeyen, hakça ve özgürce bir düzen sağlayarak milli çıkarlar çerçevesinde birleştirip bütünleştirmiştir. Bu birlik ve beraberlik dünyada eşi benzeri pek olmayan Covid-19 salgınında bir kez daha sınanmış ve dünyaya örnek olmuştur.
Mao Zedong liderliğinde 1921’de kurulan ÇKP “Yeni Çin’i” kurmuş egemenliği millete vermiş ve ülkeye birlik ve bağımsızlık kazandırmıştır. Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün “Tam bağımsızlık ekonomik bağımsızlıktan geçer” düşüncesine benzer şekilde Cumhurbaşkanı Deng Xiaoping, Çin’e özgü kalkınma ve ekonomi modellerini geliştirip uygulayarak Çin’in üretim ve ekonomik alanda kalkınma hamlesini başlatmıştır. Cumhurbaşkanı Xi Jinping ile bugün Çin sadece Çin’e değil, dünyaya etki etmektedir. Kuşak Yol vizyonu ile ve uluslararası meselelerde denge unsuru olarak pek çok gelişmekte olan Asya ülkelerine ortak refah, ortak güvenlik ve huzur vadetmektedir. Buna karşılık Çin denizleri ve Çin’e ait olan diğer toprak parçaları üzerinde zaman zaman uluslararası hukuk ve denizler hukuku ihlal edilerek çeşitli kirli oyunlar oynanmak istense de Çin’in toprak bütünlüğünü kimse bozamayacaktır.
Saygılarımla,
Hasan ÇAPAN
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı Başkanı