info@turkcindostlukvakfi.org.tr

+90 312 446 58 15

Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru


2023 yılında Hindistan’da gerçekleştirilen G20 zirvesinde bazıları için sürpriz sayılabilecek bir gelişme
yaşandı. Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifini her platformda eleştiren Batı İttifakı Hindistan’ın güney
batısından çıkarak, sırasıyla Birleşik Arap Emirlikleri, Sudi Arabistan, Ürdün ve İsraillin Hayfa limanı
üzerinden geçerek Avrupa’nın merkezine ulaşacak bir ticaret yolunun ve ekonomik koridorunun
duyurusunu yaptı. Batılı İttifak bunca zamandır eleştirdiği ve hatta kötülediği Kuşak ve Yol İnisiyatifinin
doğru bir politika olduğunu kabul etmekle kalmayıp Kuşak ve Yol İnisiyatifini benimsemiş miydi? Yoksa
motivasyon ve hedefler farklı mıydı?
G20 INDIA .png

Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru olarak adlandırılan bu hattı ve implikasyonlarını ve Kuşak
ve Yol İnisiyatifine benzeyen ve ayrışan yönlerini gelin birlikte irdeleyelim. Pandemi, Global ısınma ve kilit
ticaret boğazlarında tıkanmaya sebebiyet veren kazalar, korsan saldırıları gibi olaylarla farkına varıldı ki
tedarik zincirleri son derece kırılgan ve bir o kadar da hayati. Bu açıdan bakıldığında Hindistan-Orta Doğu-
Avrupa Ekonomik koridoru, Kuşak ve Yol İnisiyatifini doğal olarak destekleyebilecek ek bir hat olması
bakımından olumlu görülebilir ancak benzerlikler bu noktada sona eriyor.
Hindistan yüzölçümü, nüfusu ve kaynakları itibari ile komşusu Çin’e benzetilebilir. Çin’in gelişimini sadece
batı desteğine bağlayan kibirli düşünceden hareketle benzer desteğin Hindistan’a da yapılması halinde
Çine rakip ve alternatif bir Asya ekonomik, siyasi ve askeri gücü hedefleniyor. Doğu Asya’daki küçük
ülkelere kaydırılmaya çalışılan üretim kapasitesinden memnun kalınmamış olmalı ki Çin’i daha andıran
Hindistan tercih edilmiş görünüyor. Hindistan üretecek, Avrupa’ya satacak ve bu sayede Çin’e denk yeni
bir Asya ülkesi oluşturulacak ve ya en azından plan bu.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa ekonomik koridoru Kuşak ve Yol inisiyatifi gibi kapsayıcı değil aksine
dışlayıcıdır. Kuşak ve Yol inisiyatifi sahra-altı Afrika’da 44 ülke, Avrupa ve orta Asya’da 34 ülke ve doğu
Asya ve Pasifikte, Çin dâhil, 25 ülke ile Kuzey Amerika hariç dünyanın geri kalanına hiçbir önyargı
olmadan katılmak isteyen 150 den fazla ülke ve bölgelere yayılmış durumdadır. Kuşak ve Yol ’un geçtiği
güzergâhlara bakıldığında tarihten gelen ve son derece kapsayıcı güzergâhlar olduğu rahatlıkla


görülebilir. Özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere ağırlık verilmiştir. Batının planladığı ekonomik
koridor ise Hindistan, BAE, Arabistan İsrail ve Avrupa’da Alamanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelerle
sınırlıdır. Bu ülkeler arasında sadece Hindistan gelişmekte olan bir ülke sayılabilir.
Batının teklif ettiği hat bütün Orta Asya’yı, İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Türkiye’yi, Mısırı ve hatta balkanlar ve
Kuzey batı Avrupa’yı tamamen dışlıyor. Elbette Ekonomik koridorda adı geçen ülkeler için her ne kadar
bazıları can düşmanı da olsalar olumlu bir proje olarak görülüyor. Yine de bu plan biraz aceleye gelmiş
gibi duruyor Çünkü hattın geçtiği güzergâha bakıldığında Hindistan’da üretilecek bir ürün önce limanda
gemiye bindirilecek Birleşik Arap Emirliklerinde gemiden indirilecek kara taşıtlarına ya da tren hatlarına
aktarılacak buradan hayfa limanına ulaşacak ve tekrar gemilere aktarılarak Avrupa’ya ulaşacak. İsrail’de
özellikle Akdeniz kıyısında güvenliğin ve kontrolün sağlanması gerekecek ki bu çerçeveden bakıldığında
bile Israil destekli hamasın bahane yaratması ve en son teknoloji propaganda araçlarıyla Israil’in
soykırıma başlamasının kendiliğinden bir gelişme değil planlanmış bir büyük İsrail oluşturma adımı
olduğunu görmek zor değil.