Günümüzde Türkiye - Çin İlişkileri
Ağustos 1971’de Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişki kurulmuştur. İki ülke arasında karşılıklı üst düzey ziyaretlerin 1980’li yıllardan beri yoğunlaşmasıyla, ikili ilişkilerin gelişmesi hız kazanmıştır. Haziran 2009’da Çin Cunhurbaşkanı Hu Jintao ile Çin’e resmi bir ziyaret yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ikili ilişkiler ve her iki tarafı da ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda ayrıntılı fikir alışverişinde bulunmuştur. Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun Ekim 2010’da Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında da iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik işbirliği kapsamında kurulduğu açıklanmıştır.
1. Diplomatik İlişkilerin Kurulması
Çin ile Türkiye 4 Ağustos 1971’de Paris’te, “Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişki Kurulmasına İlişkin Ortak Bildiri” başlıklı belgeyi yayınlamıştır. Belgede, iki ülke hükümetlerinin, ortak bildiri yayınladığı gün itibariyle birbirlerinin bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bürünlüğüne saygı gösterme, içişlerine karışmama, hak ve çıkar eşitliği ile karşılıklı yarar ilkeleri temelinde diplomatik ilişki kurmaya karar verdikleri ilan edilmiştir. Aynı belgeyle, Türkiye hükümetinin Çin Halk Cunhuriyeti hükümetini, Çin’in tek meşru temsilcisi olarak tanıdığı açıklanmıştır.
Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulması, iki ülke arasındaki köklü dostluğun bir devamı olarak iki ülke halklarının çıkarlarına yararlı olduğu gibi, çağın gelişimine de uygun düşmüş ve Asya-Avrupa kıtasında barış, gelişme ve işbirliği davasına önemli bir katkı sağlamıştır. Diplomatik ilişki kurulması, iki ülke arasındaki temasların yepyeni bir gelişme dönemine girmesi için başlangıç olmuştur.
2. Karşılıklı Üst Düzey Ziyaretlerin Yoğunlaşması
Haziran 1978’de, dönemin Çin Dışişleri Bakanı Huang Hua, Yeni Çin tarihinde Türkiye’yi ziyaret eden ilk Çin dışişleri bakanı olmuştur. Yeni Çin’in kurulmasından sonra iki ülke arasında gerçekleşen bu ilk üst düzey temas sırasında, bir dizi bölgesel ve uluslararası konuda görüş birliği sağlanmıştır.
Bu başlangıçtan sonra, Çin ile Türkiye arasındaki üst düzey temaslar gün geçtikçe artmıştır. Ekonomik, ticari, kültürel, sportif ve askeri temaslar başlayarak kapsamı genişlemiştir. Çin Dışişleri Bakanı Huang Hua’nın 1978’deki Türkiye ziyaretinden sonra Aralık 1981’de zamanın Türkiye Dışişler Bakanı İlter Türkmen bir iade-i ziyarette bulunmuştur. Tam bir yıl sonra da Kenan Evren, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Çin’i ziyaret eden ilk cumhurbaşkanı olarak Aralık 1982’de Çin’e gelmiştir.
Çin’den Türkiye’ye bir dizi önemli üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir. Çin Cumhurbaşkanı Jiang Zemin Nisan 2000’de, Çin Başbakanı Zhu Rongji Nisan 2002’de, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Ulusal Komite Başkanı Jia Qinglin Aralık 2008’de, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu Daimi Üyesi Li Changchun da Nisan 2010’da Türkiye’yi ziyaret etmiştir.
Diplomatik ilişki kurulmasını izleyen 40 yıl boyunca iki ülke cumhurbaşkanları, başbakanları, meclis başkanları ve dışişleri bakanları ile silahlı kuvvetlerinin üst düzey komutanları arasında gerçekleşen bir dizi karşılıklı ziyaret, iki ülkenin birbirlerini daha yakından tanımalarını sağladığı gibi, siyasi alandaki karşılıklı güveni de pekiştirirerek ikili ilişkilerin kapsamlı olarak gelişmesine büyük güç katmıştır. Asya-Avrupa kıtasındaki iki önemli ülke olan Çin ve Türkiye, birbirlerinin stratejik rolüne büyük önem vermektedir.
3. Stratejik İşbirliğinin Pekiştirilmesi
Dönemin Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Wen Jiabao, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Ekim 2010’da Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunmuştur.
Başbakan Wen Jiabao, ziyareti sırasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Çin ile Türkiye arasında bütün alanlarda karşılıklı yarar sağlayan işbirliğinin yaygınlaştırılmasının ve yoğunlaştırılmasının yanı sıra, her iki tarafı da ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda ayrıntılı fikir alışverişinde bulunan iki ülke liderleri arasında geniş bir görüş birliği sağlanmıştır. Yeni yükselen iki kalkınmakta olan ülke olarak Çin ve Türkiye’nin önemli gelişme sürecinden geçmekte olduklarına işaret eden liderler, uluslararası ortamda köklü ve karmaşık değişimlerin meydana geldiği günümüz dünyasında, Çin-Türkiye dostluk ve işbirliği ilişkilerinin kapsamının sürekli genişlemesinin ve içeriğinin gittikçe zenginleşmesinin, iki ülke halklarının mutluluğuna hizmet edeceği gibi, bölgede ve dünyada barış, istikrar ve gelişmeye de katkı yapacağını belirtmiştir.
Ziyaret sırasında iki ülke tarafından yayınlanan “Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Stratejik İşbirliği İlişkilerinin Kurulup Geliştirilmesine İlişkin Ortak Bildiri”de, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik işbirliği düzeyine yükseltileceği duyurulmuş, ve böylece ikili ilişkilerin gelişme sürecinde yeni sayfa açılmıştır.
4. Silahlı Kuvvetler Arasında ve Güvenlik Alanında İşbirliğinin Güçlendirilmesi
“Üç Kötü Güç” olarak adlandırılan köktendincilik, etnik bölücük ve uluslararası terörizm, Çin’in ve Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu ortak tehditler olduğu gib, uluslararası toplumun da ortak düşmanıdır. Çin ile Türkiye arasında, “Üç Kötü Güç”le ortaklaşa mücadelede bir dizi işbirliği gerçekleştirilmiştir.
Çin Başbakanı Zhu Rongji ile Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit arasında Nisan 2002’de gerçekleştirilen görüşmede, “Doğu Türkistan” sorunu üzerinde durulmuştur. Zhu Rongji, Türkiye hükümetinin Xinjiang’ın Çin topraklarının bir parçası olduğunu defalarca vurgulayıp “Doğu Türkistan” güçlerinin Çin’in bölme amacıyla Türkiye’de giriştiği faaliyetleri kısıtlayan bazı somut önlemler almasını takdirle karşıladıklarını söylemiştir. Çin ve Türkiye’nin, uluslararası terörizmle mücadele ederek bölgesel barış ve istikrarın korunmasında önemli görevler üstlendiklerine işaret eden Çin Başbakanı Zhu, “Doğu Türkistan” terör güçleriyle ortaklaşa mücadele etmenin, iki ülkenin güvenlik ve istikrarı korumayı öngören temel çıkarlarına uygun olduğunu vurgulamıştır. Çin Başbakanı, iki ülkenin daha yakın işbirliği ile, “Doğu Türkistan” terör güçlerinin Çin-Türkiye ilişkilerine zarar vermelerini elbirliğiyle önleme dileğini ifade etmiştir. Türkiye’nin, her ne biçimde olursa olsun her türlü terör faaliyetine karşı olduğunu kaydeden Türkiye Başbakanı Bülen Ecevit de, terörle mücadelede Çin ile etkin bir işbirliği gerçekleştirdiklerine dikkat çekmiştir. “Doğu Türkistan” güçlerinin Türkiye’deki faaliyetlerine daha sıkı kısıtlamalar getireceklerini belirten Bülent Ecevit, Türkiye hükümetinin “Doğu Türkistan” terör faaliyetlerine destek vermeyeceğinin altını çizmiştir.
Bunun yanı sıra, iki ülke arasında adliye, emniyet, terörle mücadelede istihbarat değişimi ve ortak askeri tatbikat konularındaki işbirliği de son yıllarda gittikçe yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda, “Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Sınır Ötesi Suç Faaliyetleriyle Micadelede İşbirliğine İlişkin Anlaşma” 14 Şubat 2000 tarihinde imzalanmıştır. Türkiye Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, Çin Halk Silahlı Polis Birlikleri Genel Komutanlığı’nın daveti üzerine Haziran 2005’te Çin’i ziyaret etmiştir. Ziyaret sırasında iki taraf, asayiş ve kamu düzeninin korunması ile suç ve terörle mücadele alanlarında iletişim ve işbirliğinin yoğunlaştırılmasına karar vermiştir.