Ticari İlişkiler
Türkiye-Çin Arasındaki Ticari İlişkiler
Siyasi alandaki dostane ilişkilerin sağladığı büyük güç sayesinde, Çin ile Türkiye arasında ekonomik ve ticari işbirliği ilişkilerinde de olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Temmuz 1974’te imzalanan “Ticaret Anlaşması” ve Mayıs 1981’de imzalanan “Ticaret Protokolü”nün ardından, iki ülke arasında ekonomik ve ticari işbirliğine ilişkin bir dizi belge imzalanmış ve çalışma mekanızması oluşturulmuştur.
Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinde son yıllarda daha büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. İkili ticaretin hacmi 2009 yılında 10 milyar ABD Doları’nı geçerken, Çin’den Türkiye’ye yapılan finans dışı doğrudan yatırımların tutarı 2010 yılı sonu itibariyle 390 milyon ABD Doları’nı, Türkiye’den Çin’e fiilen yapılan yatırımlar da 120 milyon ABD Doları’nı bulmuştur. İki ülke arasındaki ticaretin hacmi 2010 yılında 15 milyar 100 milyon ABD Doları’na yükselmiştir.
İki ülke arasındaki ticaretin dengeli olarak gelişmesini amaçlayan Çin, Türkiye’nin avantajlı olduğu ürünleri daha fazla ithal etmek için gayretle çalışmanın yanı sıra, Türkiye’de demiryolu, metro, köprü ve elektrik santrali gibi büyük altyapı projelerine etkin şekilde katılarak finansman desteği sağlamaktadır. Bir yandan Çinli işadamlarının Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmalarını ve Türk işadamlarıyla işbirliği halinde yeni pazarlara girmelerini teşvik eden Çin hükümeti, bir yandan da Türk işadamlarının Çin piyasasında daha fazla yer almasını beklemektedir. Çin, iki ülke işletmeleri arasında personel ve bilgi değişiminin yoğunlaştırlımasını arzu etmekte ve iki ülke bankaları ve diğer finans kuruluşlarının karşılıklı olarak şube açmalarını desteklemektedir.
1. Mal Ticaretinin Geliştirilmesi
Çin ile Türkiye arasında 1971’de diplomatik ilişki kurulmasının ardından ikili ticarette hızlı artşlar kaydedilmiştir. Çin - Türkiye ikili ticaret hacmi 2000’de 1 milyar ABD Doları’nı, 2010’da ise 15 milyar ABD Doları’nı geçmiştir. Türk tarafının açıkladığı verilere göre Çin, üst üste dört yıldır Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı üçüncü ülke, aynı zamanda dördüncü büyük ticaret ortağı konumundadır.
Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun Ekim 2010’da Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ticaret hacmi için yeni hedefler belirlenmiştir. Buna göre, ikili ticaretin hacmi 2015 yılında 50 milyar ABD Doları’na, 2020 yılında da 100 milyar ABD Doları’na çıkacaktır. Bu hedeflere ulaşmak için iki taraf, ihraç ürünlerinin çeşidi ile miktarını birlikte arttıracak, gümrük vergileri ile gümrük işlerinde karşılıklı kolaylıklar tanıyarak ticareti kolaylaştırma sürecini bütün olanaklarıyla hızlandıracak, karşılıklı yatırımların süratle artmasını sağlamak için etkin çaba harcayacaktır.
2. Karşılıklı Yatırımların Teşviki
Çin ile Türkiye arasında 1990 yılında “Yatırımların Karşılıklı Korunması ve Teşviki Anlaşması”, 1995’te de “Gelir Vergisinde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığını Engelleme Anlaşması” imzalanmıştır. Gerek Çin’in, gerekse Türkiye’nin net sermaye girişi olan ülkeler olmaları nedeniyle, iki ülke arasındaki karşılıklı yatırımların düzeyi henüz yüksek değildir.
Çin tarafının istatistikleri, Çin’den Türkiye’ye yapılan finans dışı doğrudan yatırımların 2009 sonu itibarıyla, 318 milyon ABD Doları olduğunu göstermektedir. Türkiye’de ağırlıklı olarak ulaşım, nakliyat, enerji, haberleşme, madencilik, motosiklet montajı, ticaret, turizm ve lokantacılık alanlarına yatırım yapan Çin işletmeleri, Türkiye’de büyük elektrik üretimi ve ulaştırma projelerinde Yap-İşlet-Devret modeliyle yer almak için girişimlerini sürdürmektedir. Aynı tarihte Türkiye’den Çin’e yapılan yatırımların toplam sözleşme tutarı 324 milyon ABD Doları, fiilen yerine getirilen yatırımların toplamı ise 110 milyon ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Türk yatırımları, başlangıç döneminde imalat sektörüne yönelirken, artık adım adım finans, perakendecelik, otelcilik ve inşaat gibi hizmet alanlarına da yayılmış bulunmaktadır.
Finans alanındaki gelişmelerden biri, Türkiye ile Çin’in karşılıklı olarak banka şubeleri açmaya karar vermiş olmalarıdır. Finansal işbirliğinin başlaması, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesine önemli bir güç katacaktır. Türkiye Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2 Haziran 2011’de yaptığı konuşmada, Bank of China’ya Türkiye’de ofis açma lisansının verildiğini, aynı zamanda bir Türk bankasının Çin’de ofis açması için çalışmaların sürmekte olduğunu açıklamıştır.
Türkiye’de 2012 yılında “Çin Kültür Yılı” ve Çin’de 2013 yılında “Türkiye Kültür Yılı” etkinliklerinin gerçekleştirilmesinin, iki ülke işadamlarına daha fazla olanak sağlayacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.
3. Ekonomik ve Teknolojik İşbirliğinin Yoğunlaştırılması
Çin ile Türkiye arasında Aralık 1981’de imzalanan “Ekonomik, Sınai ve Teknik İşbirliği Anlaşması”yla ikili ekonomik işbirliğinin önünde geniş ufuklar açılmıştır.
İş hacimleri sürekli olarak genişleyen müteahhitlik projeleri, bugün Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinde en önemli alan olmuştur. Çin işletmeleri tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen müteahhitlik projelerinin toplamı, 2006 yılından önceki 20 yılda 750 milyon ABD Doları’yla sınırlı kalmıştı. Bu alanda önemli bir atılım, 2007 yılında gerçekleşmiştir. Çin Demiryolu İnşaat Şirketi (CRCC) ile Çin Makine İthalat ve İhracat Şirketi (CMC) 2007’de Ankara-İstanbul hızlı tren projesine katılmıştır. Toplam bedeli 1 milyar 270 milyon ABD Doları olan projeye Çin’den 720 milyon ABD Doları kredi sağlanmıştır.
Bu önemli projenin ardından Çin işletmeleri, Türk firmalarıyla termik ve hidroelektrik santraller inşası, çimento ve sülfürük asit fabrikaları kurulması, kömür ocağı açılması ve çelik fabrikası yenilenmesi gibi bir dizi büyük proje için anlaşma imzalamıştır. Çin’in istatistik verilerine göre, Çin işletmelerinin müteahhitlik alanında Türk firmalarıyla imzaladığı sözleşmelerin toplamı, 2009 yılı sonu itibariyle 5 milyar 397 milyon ABD Doları’na ulaşırken, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında imzalanan yeni sözleşmelerin boyutu 4 milyar 650 milyon ABD Doları’nı bularak daha önceki yılların toplam sözleşme tutarının alt katını geçmiştir.
Çin ile Türkiye, bilim ve teknoloji alanında da birbirlerini tamamlayabileceközelliklere sahiptir. 1990 yılında Çin Devlet Bilim ve Teknoloji Komisyonu ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) arasında “Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması ” imzlanmıştır. 21. Yüzyıla girildiğinden beri iki taraf, deprem tahmini, meteoroloji, deri işleme, bitki ve hayvan cinslerinin ıslahı konularında bir dizi başarılı işbirliğe imza atmıştır.
4. Fuarlara Karşılıklı Katılım
Tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olan İstanbul’da, çoğu büyük etkiye sahip olan uluslararası düzeyde çeşitli mesleki fuarlar ve sergiler düzenlenmektedir. Türkiye’deki sekiz büyük fuarcılık şirketi tarafından her yıl yaklaşık 160 fuar gerçekleştirilmekte ve bunlara Çin üreticileri ve dış ticaret firmaları da katılmaktadır. Çin firmalarının bu tür yerinde inceleme ve ticari görüşme etkinlikleriyle, Çin ile Türkiye ve ona komşu ülkeler arasında ekonomi ve ticaret alanındaki iletişim ve işbirliği yoğunlaşmış, ihracat artışına güç katılmış ve iki ülke işadamlarının yeni pazarlara birlikte girme süreci hızlandırılmıştır.
İki ülke arasındaki ticaretin gelişmesine ivme kazandırmak amacıyla Çin’de de son yıllarda bir dizi fuar düzenlenmiştir. Örneğin, 1 Eylül 2008’de açılan 17. Urumçi Dış Ticaret Fuarı kapsamında Xinjiang Uluslararası Sergi Merkezi’nde Çin-Türkiye Ticaret Forumu gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, Türkiye hükümetince tertip edilen 92 kişilik heyet, fuarda 84 stant kiralamıştır. Gıda üretimi, elektronik, lojistik hizmetleri, mutfak malzemeleri, maden ve mobilya gibi sektörlerin temsilcilerinden oluşan Türk heyeti, Urumçi Dış Ticaret Fuarı’nda en çok stant kiralayan yabancı heyet olmuştur.
Guangzhou İhraç ve İthal Ürünleri Fuarı, Çin’deki en eski, en yüksek katılımlı, en geniş kapsamlı ve en çok sözleşme imzalanan uluslararası fuardır. Bu fuara her yıl çok sayıda Türk işadamı da katılmaktadır. Çin Dış Ticaret Merkezi tarafından yapılan istatistiklere göre, 2010 yılında düzenlenen 107. Guangzhou İhraç ve İthal Ürünleri Fuarı’na toplam 36 Türk işletmesi stant kiralayarak ürünlerini sergilemiş, fuara katılan Türk alıcıların sayısı 3 bin 726’yı bularak bir önceki yıla kıyasla yüzde 19 oranında artmıştır.