İşbirliği Olanakları
Türkiye ve Çin Arasındaki İşbirliği Olanakları
Kültür ve doğal güzellikler bakımından birçok benzerliği olan Çin ile Türkiye arasındaki iletişim çok eskilere dayanmaktadır. İki tarafın ortak çabaları sonucunda ikili kültürel iletişim ve işbirliği sürekli olarak gelişmiştir. İki ülke arasında imzalanan “Kültürel İşbirliği Anlaşması”, kültür, bilim, spor, eğitim ve basın gibi değişik alanlardaki karşılıklı temasları kapsamaktadır.
1. Kültürel ve Sanatsal İletişimin Yoğunlaştırılması
Çin ile Türkiye arasında 1980 yılında ilk “Kültürel Değişim Programı”nın imzalanmasıyla, iki ülke arasındaki kültürel iletişim sağlıklı bir gelişme rotasına girmiştir. O günden bugüne kadar iki ülke arasında, kültür, eğitim, spor, bilim ve teknoloji alanlarındaki iletişim ve işbirliği giderek yoğunlaşmaktadır.
Nisan 1996 ile Nisan 1997 arasındaki dönemde Çin’de Türk Fotoğraf Sergisi, Türk Giyim ve Süs Eşyaları Sergisi, Çağdaş Türk Resim Sergisi, Gültekin Çizgen Fotoğraf Sergisi, Lületaşı Eserleri Sergisi gibi bir dizi sanatsal sergi düzenlemiştir.
Ekim 2005’te Çin Basın Yayın Genel İdaresi Başkan Yardımcısı Wu Shulin Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Son yıllarda Çinli Gazeteciler Heyeti, Halkın Günlüğü Gazetesi Muhabirler Grubu ve Tanınmış Çinli Kültür Adamları Heyeti Türkiye’ye gitmiştir. Halk sanatları konusuna gelince, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Makam Sanatı Topluluğu’nun gösterileri ile Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Resim ve Fotoğraf Sergisi, Türk halkının Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan bütün etnik gruplardan insanların günümüzdeki yaşamını doğrudan tanımasını sağlayarak Türkiye’de geniş yankı uyandırmıştır.
32 kişiden oluşan Türkiye Devlet Halk Dansları Topluluğu, Çin Kültür Bakanlığı’nın daveti üzerine Kasım 2005’te düzenlenen Türkiye Kültür Haftası çerçevesinde Çin’in Beijing, Foshan ve Shanghai kentlerinde gösteriler sunmuştur.
Kasım 2008’de Çin Kültür Bakanlığı tarafından gönderilen sanatçılar, Çin’in onur konuğu olarak katıldığı ARTFORUM Ankara Plastik Sanatları Fuarı’nda yer almıştır.
2010 yılında Türkiye’de düzenlenen “Türkiye’de Çin’i Yaşayın” kültürel etkinlikleri ve Shanghai Dünya Fuarı kapsamında Türkiye Pavyonu’nda yapılan kültürel tanıtım faaliyetleri, iki ülke halklarının birbirlerini tanıyıp anlamalarını sağlayarak iki farklı uygarlık arasındaki iletişimi pekiştirmiştir. Shanghai Dünya Fuarı’nda teması “Uygarlıkların Beşiği” olan Türkiye Pavyonu’nda kurulan “Anı Tüneli”nde tarihi “İpek Yolu”nu simgeleyen ipek iplikler, Çinlilierin “Yin-Yang” felsefesine göre çizilen takvim, 1000 seramikleri, Çin ile Türkiye arasında tarih boyunca sürüdürülen iletişimi anlatarak, eski uygarlıklara sahip olan bu iki ülkenin tarih ve kültür alanındaki benzerliklerini gözler önüne sermiştir.
Mart 2010’da Çin’in profesyonel dış tanıtım kuruluşlarından Çin Uluslararası Yayıncılık Grubu (CIPG), Türkiye Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu’na kitap bağışında bulunmuştur. Türk okurlarının Çin’i daha yakından tanımasını sağlamak amacıyla da CIPG, Dijitek Grubu’yla işbirliği yaparak aynı yılın Eylül ayında “China Today Türkiye” dergisini yayınlamaya başlamıştır.
22 Haziran 2011’de CIPG Genel Müdürü Zhou Mingwei ile Çin’i ziyaret eden Türk-Çin Dostluk Vakfı Başkanı Hasan Çapan, CIPG ile Türk-Çin Dostluk Vakfı arasında bir işbirliği anlaşması parafe etmiştir. Zhou Mingwei, ekonomi, eğitim ve kültür alanlarındaki temasların her geçen gün daha da yoğunlaştığı bir ortamda, iki ülke arasında bilgi alışverişi ile medya kuruluşları arasındaki iletişimin daha da yoğunlaşmasına ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, iki kuruluş arasında işbirliği yapılmasının bu ihtiyaca yanıt vereceğini belirtmiştir. İki taraf, Çin ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasının 40. yıldönümünü kutlamak amacıyla “Dostluk, İşbirliği ve Ortak Gelişme” başlıklı bir resimli kitabı yayınlamaya karar vermiştir.
Farklı uluslara mensup bireylerin gönüllüleri arasında derin bir bağ oluşturan kültürel iletişim, insanların kalplerine yerleştiği için ekonomik ve ticari faaliyetler ile siyasi temaslarla yeri doldurulamayacak etkilere sahiptir. Tıpkı Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında işaret ettiği gibi, “İki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin temeli halklarımız, kültür ise halklarımız arasındaki iletişimin sağlam bağıdır.”
2. Dil Öğretimi Alanındaki İşbirliğinin İlerletilmesi
Çin ile Türkiye arasında dil öğretimi alanındaki işbirliğinde son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.
Çince dersi, Türkiye’de bazı üniversitelerde verilmesinin yanı sıra, Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı tarafından devlet liselerinin ders programına da dahil edilmiş bulunmaktadır. Çin’e öğrenci yollamak da, Türkiye’nin 5 yılda yurtdışına 1000 öğrenci projesinin bir parçası olmuştur. Bu arada, Çin hükümeti tarafından verilen bursla Çin’de öğrenim gören Türk öğrencilerinin sayısı, 2010 yılı sonu itibariyle 1431’i bulmuştur.
Çin’deki 35 yüksek öğretim kurumundan oluşan Çin Eğitim Heyeti’nin 15 Mart 2011’de Ankara’da düzenlenen HİT Yurtdışı Eğitim Fuarı’nda yaptığı tanıtım çalışmaları, Türk öğrencilerinin Çin’de başta dil olmak üzere çeşitli dallarda eğitim görme arzusunu arttırmıştır.
Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Ulusal Komitesi Başkanı Jia Qinglin, 2008’de Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret sırasında, Ankara’da Ortadoğu Teknik Üniversitesi bünyesinde kurulan Konfüçyus Enstitüsü’nün açılış törenine katılmıştı. Türkiye’deki bu ilk Konfüçyus Enstitüsü’nün ardından, ikincisi Boğaziçi Üniversitesi’nde açılmıştır.
Çin’de ise Türkçe öğretimi veren kurumlar arasına, mevcut Beijing Yabancı Diller Üniversitesi ve Çin İletişim Üniversitesi’ne ek olarak, 25 Mart 2011 tarihinde Shanghai Yabancı Diller Üniversitesi bünyesinde açılan Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı katılmıştır.
3. Turizm Kaynaklarından Ortaklaşa Yararlanılması
Çin ile Türkiye arasında 14 Aralık 2001’de imzalanan “Çin vatandaşlarının Türkiye’ye Seyahatine İlişkin Uygulama Planı”yla Türkiye, Çinli turistlerin hadef ülkeleri arasına girmiştir. Bunu izleyen yıllarda Çin’e giden Türk turistlerinin ve Türkiye’ye giden Çinli turistlerin sayısı sürekli olarak artmıştır. Örneğin, Türkiye’ye turist olarak giden Çin vatandaşlarının sayısı 2008’de 60 bini geçmiştir.
İstanbul’da Osmanlı mimarisinin seçkin örneği olan Sultanahmet Camii ile Bizans mimarisinin görkemli temsilcisi olan Yerebatan Sarnıcı, İzmir’de Türkiye’nin en iyi korunan ve en değerli eskiçağ kenti durumunda olan Efes Antik Kenti ile Akdeniz kıyısındaki Antalya yakınlarında bulunan Aspendos Antik Tiyatrosu, Çinli turistlerin yoğun ilgisini çeken turistik mekanlardır.
Beijing’de Yasak Kent, Çin Seddi ve Yazlık Saray, Xian’daki Yeraltı Heykel Ordusu Müzesi, Guangxi’nin Guilin bölgesindeki eşsiz dağ ve nehirler, Suzhou’daki klasik bahçeler, Hangzhou’daki Xihu Gölü’nün güzel manzaraları, Tibet’in merkezi Lasa’daki Potala Sarayı ve Xinjiang’ın merkezi Urumçi’deki Büyük Pazar da, Türk turistlere cazip gelen yerler arasında bulunmaktadır.
Ayrıca, Çin ile Türkiye’deki birçok şehir arasında kardeş şehir ilişkisi kurulmuştur. Beijing ile Ankara ve Shanghai ile İstanbul arasındaki kardeş şehir ilişkisi 20 yıl önceye dayanmaktadır. Anshan ile Bursa, Anqing ile Kütahya, Germu ile Mardin de kardeş şehir olan Çin ve Türk şehirleri arasında bulunmaktadır.
4. Dini Cemaatler Arasında Karşılıklı Ziyaretlerin Artması
Çin hükümeti Müslüman vatandaşlarının din ve inanç özgürlüğü ile örf ve adetlerini her zaman saygıyla korumaktadır. Çin ile Türkiye’nin din işlerinden sorumlu resmi kuruluşları ve ulusal din örgütleri arasında karşılıklı ziyaretlerin ve iletişimin yoğunlaşmasıyla, bu alanda birbirlerinin deneyimlerinden yararlanarak işbirliğinin arttırılması konusunda fikir birliği sağlanmış bulunmaktadır.
Bu bağlamda, Çin İslam Cemiyeti Başkanı Chen Guangyuan, Türkiye’ye yaptığı ziyaret çerçevesinde 17 Şubat 2011’de Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile biraraya gelmiştir. İki taraf, İslam kültürü alanında iletişim, eğitim, yayıncılık ve Hac gibi konularda işbirliğini yoğunlaştırarak ortak gelişme sağlama niyetlerini ifade etmiştir.
Çin Başbakan Yardımcısı Hui Liangyu, 22 Haziran 2011’de Beijing’de Prof. Dr. Mehmet Görmez ve beraberindeki Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı heyetini kabul etmiştir. Heyetin ziyareti sırasında iki ülkeye ait ilgili kuruluşlar arasında “Çin Devlet Din İşleri İdaresi ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı Arasındaki İşbirliği Protokolü” imzalanmıştır.
5. Halklar Arasındaki İletişimin Yoğunlaştırılması
Başta Çin Halkı Yabancı Ülkelerle Dostluk Derneği ve Türk-Çin Dostluk Vakfı olmak üzere, iki halk arasındaki dostluğu pekiştirmeyi görev sayan sivil toplum örgütleri, Çin-Türkiye ilişkilerinin gelişmesinde önemli roller oynamıştır.
Bunun yanı sıra, Çin’in hızla gelişen ekonomisi ile köklü kültürüne duydukları ilgi nedeniyle Çin’e gelen sayısız yabancı arasında, çok sayıda Türk de bulunmaktadır. Bu kişiler, çalışmak, turistik gezi yapmak veya ticari faaliyetlerde bulunmak amacıyla Çin’e gelmektedir. Bazı Türkler, Çinlilerle evlenip Çin’de yuva kurmuştur.
Aynı şekilde çok sayıda Çinli de Türkiye’de ticaret yapmakta, lokanta ve dükkan işletmekte, öğrenim görmekte, Çince öğretiminde çalışmakta ve çeşitli müteahhitlik projelerinde yer almaktadır. Öğrenim görmek veya ticaret yapmak için Çin’e gelen Türklerle evlenip Türkiye’ye Çinlilerin sayısı da az değildir. Piyasa araştırması ve turistik gezi yapmak üzere Türkiye’ye giden Çinlileirn sayısında da son yıllarda öenmli artışlar görülmektedir.
İstanbul’da ve hatta turistlerin az gittiği Karadeniz kıyısındaki şehirlerde Çince “Nihao” (Merhaba) sözcüğünü bilen epey Türk vardır. Bu da karşılaştıkları Çinlilerin sayısının hayli fazla olğunun bir göstergesidir.