24.02.2015 CRI Türkiye - Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) düzenlenen "uluslararası barış ve güvenliği koruma" konulu açık tartışmaya başkanlık etti.

Wang Yi, İkinci Dünya Savaşı'nda faşizme karşı kazanılan zaferin ve BM'nin kuruluşunun 70. yıldönümleri dolayısıyla düzenlenen toplantının ardından BM'nin genel merkezinde basın açıklamasında bulundu.

Çin'in BMGK'i bu açık tartışmayı düzenlemeye çağırmasının, tarihten ders alınarak BM Tüzüğü'nü ve kurallarını izleme taahhüdünün yeniden vurgulanmasını amaçladığını hatırlatan Wang, bunun yanı sıra, yeni uluslararası koşullarda barış ve güvenliğin korunması için etkili yöntemler arayışında bulunulmasını istediklerine işaret etti.

Çin Dışişleri Bakanı Wang, aynı gün Malezya Dışişleri Bakanı Anifah Aman, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, BM Genel Kurul Başkanı Sam Kutesa, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Ivica Dacic ve Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Murray McCully ile de görüşmelerde bulundu.

Wang Yi'nin bu diplomatik temaslarının, Çin'in küresel düzenin tesisinde aktif bir katılımcı, koruyucu ve reformcu olduğunu dünyaya net bir şekilde gösterdiği belirtiliyor.

Bakan Wang Yi, basına yaptığı açıklamada, uluslararası ilişkilerin temeli olan BM Tüzüğü'nün sadece mukaddes bir yere koyulmaması, aynı zamanda bir altın kural olarak uygulanması gerektiğini dile getirdi.

Yeni ortaya çıkan küresel tehditler karşısında hiçbir ülkenin kendini olayların dışında tutamayacağına dikkat çeken Wang, bölgesel çatışmalara ve savaşlara karşı hiçbir ülkenin tek başına tüm sorunları çözme sorumluluğunu taşıyamayacağını söyledi.

Çin Dışişleri Bakanı Wang, bu sorunların sadece çok taraflılıkta ısrar edilerek ortak güvenliğin korunması arayışıyla çözülebileceğini kaydetti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çin'in başkanlık ettiği bu toplantının, İkinci Dünya Savaşı'nda faşizme karşı kazanılan zaferin 70. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikler için çok gerekli olduğuna vurgu yaptı. Lavrov, bu toplantının İkinci Dünya Savaşı'nda hayatını kaybeden kahramanların unutulmaması, tarihin çarpıtılmaması ve BM Tüzüğü'nde ısrar edilmesi gerektiğinin dile getirilmesine yardımcı olduğunu belirtti.