15.05.2015 CRI Türkiye - Çin'in yılın ilk dört ayında yaptığı dış yatırım, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36,1 oranında yükseldi.

Çin'in Avrupa ülkelerine yatırımları ise büyük bir artış göstererek yüzde 487 oranında yükseldi.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shen Danyang, yatırım alanında görülen bu olumlu göstergelere rağmen, dış ticaretteki gerileme baskısının halen büyük olduğunu açıkladı.

Finans dışı yatırımlar da arttı

Çin, son yıllarda dış yatırımlarını artırdı. Bugün açıklanan verilere göre, Çin'in ilk dört ayda yabancı ülkelerde finans dışı alanlarda gerçekleştirdiği yatırım yüzde 36,1 oranında yükselerek, 214 milyar 370 milyon yuana ulaştı.

Çin'in 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptığı ülke sayısı ise 23'ü bulurken, Avrupa Birliği üyesi ülkelere yatırımı yüzde 487 oranında arttı.

Almanya Dış Ticaret ve Yatırım İdaresi tarafından hazırlanan rapora göre, yılın ilk çeyreğinde Çin, Almanya'da en çok yatırım projesine sahip ülke hâline geldi.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shen Danyang, bunun esas olarak Çin ve Almanya'nın ekonomi alanında birbirini tamamlayıcı niteliği haiz olmalarından kaynaklandığını söyledi. Sözcü, açıklamasını şöyle sürdürdü: (SES-1)

"Bu yılın ilk çeyreğinde Çin'in Almanya'daki finans dışı alanlarda yaptığı doğrudan yatırım 210 milyon doları buldu. Bu miktarın çok büyük olmadığı düşünülebilir, ancak artış hızı açısından bakıldığında bu oranın nispeten yüksek olduğu söylenebilir. Çünkü bu yatırım geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 246 oranında arttı. Bu artışın arkasında ise büyük projelerin yoğun olması ve iki ülkenin ekonomi alanında birbirlerini tamamlayabilmeleri yer alıyor. "

Dış ticaretteki gerileme de küresel unsurlar etkili

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shen Danyang, Çin hükümetinin, önümüzdeki günlerde Çin işletmelerini dünyada genel kabul gören kurallar doğrultusunda Almanya'da yatırım yapmaya teşvik etmeyi sürdüreceğini açıkladı.

Sözcü, Almanya'nın da Çin işletmelerine yatırım konusunda elverişli bir ortam oluşturması gerektiğini vurguladı.

Çin dış ticaretine dair son dönem verileri olumsuz olarak değerlendiriliyor. İlk dört aydaki dış ticaret verileri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,3 oranında düştü.

İhracat, yüzde 1,8 oranında artarken, ithalat ise yüzde 17 oranında geriledi. Özellikle nisan ayında hem ithalat hem de ihracatta düşüş görüldü.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shen, bu gelişmenin ardında dış talep zayıflığı, içi piyasadaki üretim maliyeti artışı ve ABD Doları dışındaki başlıca para birimlerinin değer kaybetmesi gibi unsurların bulunduğunu söyledi.

Sözcü, başlıca küresel para birimlerinin değer kaybetmesine karşın Çin'in resmî para birimi RMB'nin istikrarını koruması nedeniyle Çin'in ihracat alanındaki rekabet avantajının zayıfladığını açıkladı.

Sözcü, bu konuda şöyle konuştu: (SES-2)

"Dış ticaretimizdeki mevcut durum ciddiyetini koruyor. Başka bir deyişle, dış ticaretteki istikrarlı artışı korumak son derece zorlu bir görev olacak. Bunun ardında, küresel ekonomik canlanmanın zayıflığı, dış talep yetersizliği, Çin'deki üretim maliyetinin artışı ve işletmelerin yatırım sıkıntısı çekmesi gibi unsurlar yatıyor. Japon Yeni, Avro ve ruble gibi, dolar dışındaki başlıca para birimlerinin hemen hemen hepsi değer kaybediyor. RMB ise bunun aksine istikrarını koruyor. Böylece, Çin mallarının ihracat avantajı zayıflarken, Çin işletmelerinin döviz konusundaki riskleri de arttı. Böylelikle dış ticaret alanında faaliyet gösteren işletmelerin üzerindeki baskı arttı."

"Para politikaları konusunda koordinasyon artmalı"

Bahsedilen olumsuz durumlara rağmen, ilk dört ayda Çin'in dış ticaretinde olumlu gelişmeler de yaşandı. Mal ticaretindeki düşüş karşısında, ilk çeyrekte hizmet ticareti yüzde 10,6 oranında arttı. Turizm sektörü ise artış kaydeden hizmet sektörleri arasında başı çekiyor.

Öte yandan, yılın ilk çeyreğinde RMB'nin değerinde yüzde 4,2 oranında artış görüldü.

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Shen Danyang, küresel finans istikrarını korumak için tüm ülkelerin para politikalarında koordinasyonu güçlendirmeleri gerektiğini vurguladı.

Shen, açıklamasına şu sözlerle devam etti: (SES-3)

"Finans kuruluşlarının döviz konusundaki riskleri önleyebilecek çalışmalar yapmalarını bekliyoruz. Aynı zamanda işletmeler, döviz risk yönetimini güçlendirmeli. İşletmeler, RMB ile hesaplama yapılan alanları genişletmeli. Tüm ülkelerin küresel finans istikrarını korumak için para politikasında koordinasyonu güçlendirmelerini arzuluyoruz. "