info@turkcindostlukvakfi.org.tr

+90 312 446 58 15

Çin küresel büyümede öncü..


China Daily / Dan Steinbock
Batı’daki büyük ekonomiler sanayileşmelerini tamamlayıp sanayi sonrası hizmetlere geçmeye başlarken, büyümenin hızlanması yavaşlamaya neden oldu. Ama reformlar ve toplumsal transferler sayesinde kişi başına gelir artmaya devam etti. 1980’lerden bu yana Çin onların izini takip etti. Reform ve dışa açılma başladığında, Çin’in satın alma paritesi ile (PPP) düzeltilmiş haliyle, kişi başına Gayri Safi Milli Hasılası(GSMH) Amerika Birleşik Devletleri’ninkinin (ABD) sadece yüzde 2’si kadardı. 2020’nin ortasına gelindiğinde bu ABD’deki düzeyin üçte biri olacaktı.
Geçen on yıl Çin’in küresel büyüme motoru olarak rolünü sağlamlaştırma bakamından, Çin ekonomisinin genişlemesi ve Çin halkının hayat standartlarının artması için hayatiydi. Küresel finansal krizin başlamasından bir yıl önce 2017’de Uluslararası Para Fonu (IMF) Çin’in ve daha az ölçüde Hindistan’ın ve diğer bazı büyük yükselen ekonomilerin yeni küresel büyümenin motorları olacağını ilan etti. Bir ekonominin küresel büyüme motoru olarak rolünü değerlendirmenin iki yolu var. Uluslararası karşılaştırmalar için, bir dönüştürme metodu döviz kurlarını kullanır. Diğer hesaplama yöntemi PPP değişim oranlarına dayanır. Her metot çok az farklı sonuçlar verir ama aynı eğilimleri gösterir.
2010’LARIN ORTASINDA DÖRT AVRUPA EKONOMİSİNİ GEÇTİ
Çin’in bir küresel boyuma motoru olarak yükselişi ekonomisinin dünyanın büyük ekonomilerine göre genişlemesi ile gösterilebilir: ABD, büyük Avrupa ekonomileri (Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya) ve Japonya. Piyasa döviz kurları kullanıldığında, Çin küresel büyüme motoru olarak 2010 civarında Japonya’yı, 2010’ların ortasında dört Avrupa ekonomisini geçti ve 2020’lerin sonunda ABD’yi geçmesi bekleniyor. Uluslararası karşılaştırmalarda, bu tanım daha gerçekçi bir ölçüm çünkü uluslararası işlemler piyasa döviz kurlarına dayanıyor.
Gelişmekte olan ülkeler PPP döviz kurları kullanıldığında daha fazla ağırlık kazanıyor. Küresel büyüme motorları bakımından, bu tanım değişim hızını abartıyor. Ama PPP oranları görece istikrarlı olduğu için, bunlar uzun vadeli eğilimleri göstermek için yararlı olabilir. ABD, dört Avrupa ekonomisi ve Japonya’nın dünya ekonomisindeki paylarının göreli genişlemesi azalmaya devam edecek, Çin’in ki ise artmaya devam edecek. Çin’in ekonomik büyümesi 2007’de 14,3 ile zirveye çıktığı 2007’den 2024’te yüzde 4-5’e yavaşlayacak. Ama toplam büyümenin yavaşlaması sabit gelirler anlamına gelmedi.
2000’lerde Çin’in büyümesi hızlanırken, kişi başına gelir neredeyse ikiye katlandı. 2010’larda Çin’in büyümesi yavaşladı ama gelir yine ikiye katlandı. Ve işler iyi giderse, gelirler mevcut on yılın ilk yarısında üçte bir oranında artabilir. 2010’lardaki hızlı kalkınma ve 2020’nin sonunda aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılması sayesinde Çin dünyanın en büyük sosyal güvenlik sisteminin temelini attı ve bu toplumu (bütün yönlerden orta derecede refaha sahip toplum) ile sonuçlandı. Bu çabalar Çin’in eşitsizliği azaltmayı ve böylece toplumsal hareketliliği desteklemeyi amaçlayan “ortak refah” arayışıyla daha da güçlenecek.
ABD’NİN YENİ SOĞUK SAVAŞ ÇABALARI
Çin, ABD ile dört büyük Avrupa ekonomisinin aksine, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde saldırgan oran artışlarına rağmen şimdi yüzde 9’u geçen ve hayat standartlarına daha fazla zarar verecek aşırı enflasyondan kaçındı. Öngörülebilir gelecekte, stagflasyon Batı’da yoğun biçimde hissedilecek. Bunun aksine Çin’de tüketici enflasyonu yüzde 2,5 kadar. Sonuç olarak, Çin Halk Bankası, ABD Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası gibi oranları artırma konusunda baskı altında değil. Ve Batı bir durgunluğa doğru giderken Çin Halk Bankası, Çin’in merkez bankası koordinasyon içinde para politikalarını rahatlatabilir. Bu da ekonomik büyümeyi hızlandırabilir, özellikle diğer büyük ekonomilere göre.
Bugün, uluslararası statüko 1945’te 2. Dünya Savaşı’nın sonundaki herhangi bir noktadakinden daha tehlikeli. Bunun temeldeki nedenleri 2017’de küresel toparlanmanın başarısızlığı, ABD’nin ticaret savaşı ile Çin’e karşı yeni bir Soğuk Savaşı tetikleme çabaları, Covid-19 salgınının neden olduğu bunalım ve ABD-AB’nin Rusya’ya karşı vekâlet savaşının Ukrayna krizine neden olması ve özellikle bütün dünyada enerji ve gıda fiyatları tsunamisine neden olan düşüncesiz ekonomik yaptırımları içeriyor.
REFORM VE DIŞA AÇILMA
Ama Çin’in iç potansiyeli önemli olmaya devam ediyor. 14. Beş Yıllık Plan (2021-25) niceliksel büyümeden nitelikli gelişmeye bir dönüşümü başlatıyor. Yeni 15 yıllık “2035 vizyonu” temel modernleşme hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlarken Çin’in temel bir büyük güç haline gelmesinin beklendiği 2050 için bir orta çizgi sunuyor.
Bu kasvetli manzarada, Çin ekonomisi ile barış isteği, eski ve yeni zorluklara rağmen, küresel bir umut kaynağı olmaya devam ediyor. Özellikle Kuşak ve Yol İnisiyatifi Batı’nın Çin’in yükselişine kadar ilk önce sömürdüğü ardından da göz ardı ettiği çok sayıda büyük gelişmekte olan ekonomide sanayileşmeyi hızlandırabilir.