10.07.2015 CRI Türkiye - 7. BRICS Zirvesi dün Rusya'nın Ufa kentinde yapıldı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dahil BRICS ülkelerinin devlet başkanları zirvede hazırda bulundu.

Liderler, "BRICS ortaklığı" ana teması altında mevcut uluslararası gelişmeler ve örgüt içi işbirliği gibi konularda görüş alışverişinde bulunarak geniş mutabakat sağladılar ve verimli sonuçlar elde ettiler.

BRICS zirvesinde ortaklık vurgusu

Yeni yükselen piyasalarla gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızı yavaşladı. Bu, BRICS'in gelecekteki etkisine dair kuşkulara yol açtı. Ancak BRICS'in işbirliği potansiyeli büyük, üye ülkelerin gelişme geleceği parlak.

Son zirvede yayımlanan BRICS Ekonomik Ortaklık Stratejisi adlı belge, önümüzdeki günlerde üye ülkeler arasında ticari işbirliğin derinleştirilmesine ışık tutacak.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, BRICS ülkelerinin kendi avantajlarından faydalanarak işbirliği tarzlarında yenilik yaratmaları ve endüstriyel kapasite işbirliğini derinleştirmeleri gerektiğini vurguladı. Xi şunları ekledi: 

"Çıkar paylaşımına ve çıkar kaynaşmasına dayalı büyük bir piyasa oluşturmalıyız. Ekonomi alanda ortaklığımızı derinleştireceğiz, üye ülkelerin avantajlarını yeterince yerine getireceğiz, endüstriyel yapı alanında birbirimizi tamamlayacağız, böylece daha geniş bir gelişme alanı oluşturacağız. BRICS kalkınma bankasının genel merkezi ve BRICS'nin Afrika merkezini kurma sürecini ilerleteceğiz, böylece yeni işbirliği noktaları arayacağız."

Çin'in G-20 dönem başkanlığına destek

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in görüşlerine zirvede bulunan diğer liderlerinden destek geldi. İşbirliğinin derinleştirilmesinden yana olan liderler, BRICS ülkelerinin küresel finans kuruluşlarındaki söz hakkını artırmalarını destekliyor. Rusya Devlet Başkanı Putin'in bu konuda görüşü şöyle: 

"Çin'in, 2016 yılında G-20'nin dönem başkanlığını almasına büyük destek sağlayacağız. Gelişmekte olan ülkelerin Uluslararası Para Fonu'nda daha fazla söz hakkını elde etmelerini istiyouz. Buna paralel olarak BRICS Acil Rezervi ve kalkınma bankasını kurduk. Bu iki düzenlemenin toplam sermayesi 200 milyar dolar civarında. BRICS Kalkınma Bankası, büyük ulaştırma ve altyapı projelerine ağırlık verecek. Öte yandan, yatırım işbirliğini düzenleyen bir yol haritası onayladık, bu harita yıl sonunda tamamen şekillenecek."

Son zirvede terörle mücadele, siber güvenlik ve uyuşturucu kaçakçılığına darbe gibi önemli konular da ele alındı.

Cumhurbaşkanı Xi Jinping, terörle mücadele ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi tehditlerin ciddiyetini koruduğu bir dönemde BRICS ülkeleri arasında işbirliği ve sürdürülebilirliğe dayalı ortak ve kapsamlı bir güvenlik konsepti oluşturulması ve bu konularda koordinasyonun pekiştirilmesi gerektiğine işaret etti: 

"Her çeşit terörizm eylemine karşı koyacağız ve saldırıları önceden önleme tedbirlerini artıracağız. Bu konuda tecrübe ve istihbarat paylaşımı, delil tespiti, yasa uygulama alanlarında işbirliğini pekiştireceğiz. Çin, BRICS çerçevesinde uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele mekanizması kurulmasından yana. Dünyanın ortak düşmanı olan uyuşturucu kaçakçılığını yok etmek için küresel işbirliğine aktif şekilde katılacağız."

Xi Jinping, son zirvede bilişim güvenliği ve internet yönetimi konusunda işbirliği çağrısı yaptı. Barışçı, güvenli, dışa açık ve işbirliğine dayalı internet ortamı oluşturulması gerektiğini vurgulayan Xi, BRICS ülkelerinin internet yönetimine eşit şekilde katılması gerektiğini söyledi.

70. yıl zirveye ayrı bir anlam kattı

Bu yıl, faşizme karşı küresel zafer kazanılmasının 70. yıldönümü. Bu özel sene, son BRICS zirvesine ayrı bir anlam kattı.

Zirvede yayımlanan Ufa Bildirisi'nde, küresel zaferin neticelerini yok sayan eylemlere karşı çıkılacağına yer verildi.

Bildiride ayrıca BM Genel Kurulu'nda 70. Yıldönümü için anma düzenlenmesini öngören kararın onaylanması olumlu karşılandı. Rusya Devlet Başkanı Putin bu konuda şunları söyledi: 

"Son zirve, BM'nin kurulması ve küresel zaferin 70. yıldönümünde yapıldı. Zirve, küresel barış ve istikrarın korunması yönünde tüm dünyaya mesaj verdi. Ayrıca zirve vesilesiyle BM'nin öncülük rolü ile uluslararası hukuka uymanın önemine değinildi. Tüm dünya ülkelerinin egemenlik haklarına saygı gösterme ve diğer ülkelerin içişlerine karışmama ilkelerine herkes sıkıca uymalı."