Yeşil dönüşüm Çin modernleşmesinin anahtarı.
"ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ’NİN DUYURDUĞU MODERNLEŞME YOLUNUN TEMELİNDE ÇEVREYE SAYGI YER ALIYOR. İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELENİN ADRESİ HALİNE GELEN ÇİN, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE DE DESTEK VERMEYE DEVAM EDİYOR."
Çin Halk Cumhuriyeti perşembe günü 'Yeni Dönemde Çin'in Yeşil Kalkınması' başlıklı bir çalışma bülteni yayınladı. Çalışma bülteni, Çin'in son on yıldaki yeşil kalkınma önlemlerini ve başarılarını özetliyor. Raporda ülkenin yeşil kalkınmaya nasıl sıkı sıkıya bağlı kaldığını, küresel iklim yönetişimine proaktif olarak nasıl katıldığını ve daha geniş uluslararası iş birliğini nasıl gerçekleştirdiğini görmek mümkün.
İnsanlık ve doğa arasındaki uyumun altını çizen ve Çin'in yenilenme yolculuğunu tanımlayan kilit bir terim olan Çin modernleşmesi, ilk kez Çin Komünist Partisi'nin 20. Ulusal Kongresi'ne sunulan bir raporda yer aldı. Son 10 yıldaki yeşil gelişimin izlediği yol gelecekteki modernizasyon için çok önemlidir.
Küresel bağlamda, iklim değişikliğinin ele alınması ortak bir sorun haline gelmiştir ve acil küresel iş birliğini gerektirmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres çarşamba günü Dünya Ekonomik Forumu (WEF) toplantısında yaptığı açıklamada, dünyanın kısmen iklim değişikliği sorunu nedeniyle 'üzücü bir durumda' olduğunu söyledi. WEF'ten bir yetkili 'İklim değişikliği çağımızın en büyük sorunudur' dedi ve ekledi: 'Gezegenimizi onarmak ve geleceğimizi korumak için iklim ve doğa konusunda küresel, işbirliğine dayalı ve kapsayıcı bir yaklaşıma ihtiyacımız var.'
BATI “YEŞİL DÖNÜŞÜM” ÖDEVİNİ YAPIYOR MU?
Enerji krizine saplanmış olan Batı, karbon yükümlülüğünü yerine getirme çabalarını gevşetiyor. Aralık 2022'de Batı basınında yer alan bazı haberlere göre, Birleşik Krallık otuz yıl sonra ilk yeni kömür madenini İngiltere'nin kuzeybatısındaki Cumbria'da Whitehaven'da inşa edecek ve Almanya da benzeri görülmemiş bir enerji kriziyle mücadele ederken kömüre olan bağımlılığını artırmaya hazırlanıyor. Bu çerçevede Çin, istikrarsız küresel durumda görevlerini en çok yerine tarafıdır. Gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen Çin, küresel iklim değişikliğinin ele alınması konusunda dünyaya somut katkılarda bulunmuştur. Beijing Jiaotong Üniversitesi Karbon Nötr Teknoloji ve Strateji Araştırma Merkezi Direktörü Wang Yuanfeng Global Times'a verdiği demeçte, Çin'in karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik küresel taahhütlere ivme kazandırdığını ve bu konuda somut adımlar attığını söyledi.
2020'de çifte karbon hedefini açıkladığından bu yana Çin, somut eylemlerle küresel karbon emisyonu azaltımını teşvik etme konusunda iyi bir örnek oluşturarak bu hedefi gerçekleştirmek için somut çabalar sarf etti. Temiz enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimindeki oranı 2012 yılında yüzde 14,5 iken 2021 yılı sonunda yüzde 25,5'e yükselmiştir. 2012 yılından bu yana Çin'in yıllık ortalama yüzde 6,6'lık ekonomik büyümesi, enerji tüketimindeki yıllık ortalama yüzde 3'lük artışla desteklenmiştir.
Çin ayrıca proaktif bir şekilde kapsamlı ve pragmatik yeşil uluslararası iş birliği yürütmüş ve bazı gelişmekte olan ülkelere yetkin ve ucuz yeşil teknoloji sağlamıştır. Birçok ülke Çin'in yeşil ekonomi hedefinden ve başarılı uygulamalarından ders alarak iklim değişikliğiyle başa çıkma ve yeşil ekonomiyi geliştirme konusunda sapmalardan kaçınmış ve küresel ekonominin evrensel olarak yeşillendirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
ABD İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ SİYASİLEŞTİRİYOR
Batılı ülkelerden iklim değişikliği konusunda Çin'e yönelik eleştiriler gelmeye devam ediyor. Batı medyasında yer alan bazı haberlerde Çinlilerin et yemesinin iklim değişikliğine yol açacağı bile iddia ediliyor. Dünya genelinde giderek artan sayıda insan, Batı'nın gelişmekte olan ülkelerin ilerleme hızını yavaşlatmak amacıyla emisyon azaltımını siyasi bir araç ve silah olarak kullanmaya çalıştığının farkına vardı. Özellikle Washington Çin'i en büyük rakibi olarak algıladığından, ABD liderliğindeki Batı, iklim değişikliği ve karbon emisyonları gibi konuları Çin'i karalamak ve kontrol altına almak için kullanmıştır.”
Ortak zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası toplumun dayanışmasına acilen ihtiyaç duyulan bu kritik dönemde, Batı taahhütlerini ciddiyetle yerine getirmeli, küçümseyici üstünlük zihniyetini terk etmeli, eski çifte standart oyunlarını oynamayı bırakmalı ve Çin de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerle eşit temelde işbirliği arayışına girmelidir. Ancak bu şekilde gezegenimiz ümit vadeden bir geleceğe sahip olabilir. cri türk