15.09.2015 CRI Türkiye - Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin 30. Oturumu dün Cenevre'de başladı. Devlet egemenliği ve uyuşturucunun insan haklarına etkileri üç hafta sürecek oturumun başlıca gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Dün gerçekleştirilen açılış töreninde BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el-Hüseyin, dünyada insan haklarının mevcut durumu ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin son çalışmaları hakkında bilgi verdi. Devlet egemenliğinin korunmasına değinen Zeyd, dünya ülkelerini etkili göç politikaları oluşturmak için derhal önlem almaya çağırdı. Zeyd dünya ülkelerinin sınır güvenliğini sağlayarak göçmenlik şartlarını belirlemeleri ve uluslararası insan hakları ve mülteci hukukuna saygı göstermeleri gerektiğini ifade etti. Zeyd bu konuda şunları söyledi:

"İnsan haklarının koruması, egemenliğe saygı göstermenin gerekliliğidir, sağlıklı bir devlet oluşumunun zeminidir. İnsan haklarına saygı çağrısı toplumun barışı ve refahı için faydalıdır. "

İnsan haklarına saygı göstermenin ulusal istikrarın korunmasında oynadığı rolün ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Zeyd, suçluların cezasız kalmasının siyasi istikrara yarar getirmediğini ileri sürdü ve şunları söyledi:

"Hükümetler ve BM, suçluların cezasız kalmasını önlemek için daha çok çalışmada bulunmalı, insanları devamlı tehditlerden korumalı. Dünya ülkelerinin adalet sisteminin iyileştirilmesi ve özel ceza mahkemesinin bir an evvel kurulması son derece önemli. Suçluların cezalandırılmaması, çatışmaya yol açan en büyük etkendir."

Öte yandan, Çin temsilcisi Ren Yisheng, Çin'in Avrupa'da yaşanan mülteci krizini yakından takip ettiğini ve meydana gelen mülteci facialarından üzüntü duyduğunu kaydetti. Ren, uluslararası toplumun mültecilerin insan haklarına saygı göstermesi, onurlarını koruması, özellikle hayat haklarını koruması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:

"İlgili taraflar, mülteci krizine yol açan sebepleri düşünmeli, ilgili ülkelerin egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeli, anlaşmazlıkların silahla çözülmesine karşı çıkmalı, terörizmle ortaklaşa mücadele etmeli."

Şu anda silahlı çatışma, terörizm ve insani felaketler gibi küresel krizlerin çıktığına dikkat çeken Ren, bu şartlarda BM'den beklentilerin daha yüksek, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin üstlendiği sorumluluğunun daha büyük ve zor olduğunu ifade etti.

Ren bu nedenle İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin uluslararası toplumun dünya barışını korumasını hızlandırmak, anlaşmazlıkların silahla çözülmesine karşı çıkmak ve terörizmle mücadele etmek için etkili çaba göstermesi gerektiğini dile getirdi.