TÜRKİYE ÇİN VAKFI - Çin´de Maraş Dondurması
Çin´de Maraş Dondurması
09.07.2013 CRI - Türkiye'nin özgün lezzetlerinden Kahramanmaraş'ın ünlü dövme dondurması artık Çin'de de satılıyor. Maraş dondurmasını Çin'e taşıyan Halil Doğan, Türk oldukları için büyük ilgi gördüklerini söylüyor.
Tarihi İpek Yolu'nun başladığı şehir Xi'an, bugün Çin'in Sha'anxi eyaletinin merkezi. Tarihi 3 bin 100 yıl öncesine uzanan Xi'an 13 hanedana başkentlik yapmış bir kent. Yeraltı Heykel Ordusu, Müslüman sokağı, Çin'in en eski camileri ve budist tapınakları ile ün salan şehir dünyanın dört bir tarafından gelen turistlerin ilgi odağı.
Xi'an bu tarihi ve köklü geçmişinin çekiciliğinin yanı sıra yaşama koşullarının Beijing ve Shanghai'e göre daha ucuz olması nedeniyle yabancı öğrencilerin de en çok tercih ettikleri şehirler arasında. Xi'an'daki yabancı öğrenciler arasında çok sayıda Türk öğrenci bulunuyor.
Çin'e gelen her turistin uğrak yeri olan Xi'an'da gezerken biz de kentin en canlı noktalarından birinde Maraş dondurması satan bir Türk genci ile karşılaştık. Çinli müşterilere geleneksel şakalarla Maraş dondurması satan Halil Doğan bize 6 yılı geride bırakan Çin macerasını anlattı.
Kahramanmaraş doğumlu Halil Doğan, Çin'e neden geldiğini şöyle anlattı: "Çin'e 2000 yılında ilk bir arkadaşımın tavsiyesiyle geldim. Sadece bir aylık bir tatil için geldim. Bir aylık tatilde burayı çok sevdim ve Çin diline büyük bir ilgi başladı. Sonra Çin diline dair ne kadar makale varsa okudum, üniversitelerin araştırmasına başladım. Sonrasında 2006 yılında Çin'e tekrar geldim. 1-1.5 yıl Çin'de sadece arkadaşlarımla birlikte kalarak okul işlerini hallettim. 2008 yılında Çin'in Xian şehrinde üniversiteye başladım."
Üniversite eğitimi sırasında Çin'e bağlandığını söyleyen Halil Doğan bunun nedenini ise şöyle anlattı: "Aslında bizi Çin'e Çin'i bize bağlayan şeylerden biri Çinli insanların biz olan ilgileri. Türk olduğumuzu söyledikten sonra onların gözlerinin içindeki o ışıltıyı görmek bizim için yeterliydi. Türk olduğumuzu söyledikten sonra bir Kanadalı bir Amerikalı gibi değil Türk olduğumuz için bizi seven insanların farkına vardık. Bu da bizi mutlu etti."
Ekonomik büyümesiyle göz dolduran Çin, son yıllarda dili ve kültürü ile de bütün dünyada ilgi odağı olmaya başladı. Halil Doğan gibi çok sayıda genç Çince öğrenmek istiyor. Ama genel kanı Çince'nin çok zor bir dil olduğu yönünde. Peki Halil Doğan Çince'yi öğrenmekte zorlandı mı?: "Çinceyi öğrenmek aslında çok zor değil. Sadece biraz Çinceyi sevmek lazım. O kadar zor bir dil değil. Ama sevmediğiniz zaman hiçbirşey öğrenemiyorsunuz. Biz çok sevdik, sevdiğimizi de ispat etmeye çalıştık. Bize soranlara biz Çince bilmiyoruz dedik ve onların bize daha fazla şey öğretmenlerini sağladık. Çince'yi öğrenmek Çinliden geçiyor. Yani okul veya ticaret yapmak boş. Çinli 7-10 arkadaşımız oldu, biz onlarla birlikte kafelere gidiyoruz çay içmeye gidiyoruz. Yemek yemeye gidiyoruz ve bir müddet sonra onların hem anlatışını hem mimiklerini hem konuşmalarını, nerede nasıl çıkacaklarını nerede nasıl ineceklerini öğreniyoruz."
Xian kentinde Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitiren Halil Doğan Çin'e yerleşmeye karar vermiş. Doğan bundan sonraki projeleriyle ilgili şunları anlattı: "Bundan sonraki hayatım Çin'e bağımlı olacak. Şimdi bizim başlattığımız bir projemiz var. Bu proje kapsamında Çinli insanlara kendi konseptimizde Türkiye'yi anlatıyoruz. Türkiye'deki güzel yerlerden bahsediyoruz. Türkiye'de de çok güzel gidilecek yerler var diyoruz. Siz de gelin bizim ülkemizi görün diyoruz. Sonra onlardan gitmek isteyenleri bizimle beraber zamanı olan insanları bizimle birlikte götürüyoruz. Kapadokya, Ankara İstanbul, Marmaris, Muğla, Bodrum... Yüzmenin nasıl birşey olduğunu anlatıyoruz. Çünkü Çin kültüründe yüzmek öyle çok mantıklı bir durum değil, ama bizim kültürümüzde yüzmek ayrı bir eda ayrı bir sedadır. Biz onu yaşatıyoruz nasıl yüzüleceğini veya sahilin nasıl tatlı bir nimet olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Biz onlara onlar bize eksikliklerimizi hatırlatıyor. Biz birbirimizi çok seviyoruz ve devam ediyoruz."
Çin'e yerleşen Halil Doğan'ın aklında turizmden çok ticaret var. Ama Çin'deki çoğu Türk'ün yaptığı gibi amacı Çin'den ucuza mal alıp Türkiye'ye satmak değil. O Türkiye'nin bir markasını, bir lezzetini Çinlilerle tanıştırıyor. Doğan, Çin'de Kahramanmaraş dondurması satıyor. Doğan neden dondurma işine girdiğini şöyle anlatıyor: "Ben Kahramanmaraşlıyım. Burada en azından kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak için bir işe ihtiyacımız olduğunun farkına vardık. Daha öncesinden Türkiye'den hediyelik eşyalardan burada sevdiğimiz arkadaşlarımıza getirdik. Ve onları küçük kar marjları ile sattık. Çin kültürü aslında hediyeliği seviyor, bir de tatlarımızı deneyelim. Bu tatların en başında da kendi özgün tadımız olan dondurmayı deneyelim dedik. Şoklu kutularla dondurma getirdik. Baktık ki arkadaşlarımız çok sevdi. Dedik biz bunu neden yapmayalım. Sonra arkadaşlarla oturduk ve dondurma yaptık. Sonra şaka yaptık şakamızı sevdiler. Oyunlarımızı sevdiler dondurmamızı sevdiler böyle...
Aslında Çin kültüründe normalde satış ve pazarlama çok ciddi bir iştir. Satış yapan da satın alan da çok ciddi satın alır. Ama eksik olan buymuş. Çinlilere birinin şaka yapması lazımmış. Onu da biz yaptık. Seviyorlar da. Şaka yaptığımızın farkındalar. Sonra arkadaşlarına şaka yapmak için bizi kullanıyorlar. Bizim tezgahımıza gelip dondurma alırken arkada videoya çekip gülüp eğleniyorlar. Eğlendiklerinin farkındayım. Onların eğlenmesi de bizim için yeterli bir sebep."
Çin-Türkiye ticaretinde Türkiye aleyhine büyük bir açık var. Gelecek kurgusunu Çin üzerine bina eden Halil Doğan'a Çin-Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri de sorduk. Doğan şunları söyledi: "Çin İpek Yolu ticareti aslında korku bandıydı. Çünkü insanlar Çin'den gelen herşeyin kopya olacağı sahte olacağı, hemen bozulacağı endişesi taşıyordu. Hala da var, yok değil. Ama Çin'de öyle de güzel işler yapılıyor ki o insanları bulmak zor değil. Siz işin kolay yönünü seçip de yani o insanları bulmak yerine kopya ucuz olan çabuk bozulan ürünlerden almaya çalıştığınızda ve bahsi geçen ürünleri Türkiye veya başka bir ülkede satmaya kalktığınızda tamamını Çin'e mal etmek gibi lüks ortaya çıkıyor. Normalde olması gereken araştırmanızı güzel yapacaksınız. En güzel malı satın alacaksın. İnsanlar artık bunu anlıyor. Şimdi insanlar Çin'de daha kaliteli daha yüksek seviyede mallar buluyor ve çok da memnunlar. Türkiye pazarından bahsedersek şu an yaklaşık olarak 10 milyar dolar bir sermaye Çin'deki ticari pazarda dönüyor. Dil problemi de ortadan kalktı. Kesinlikle insanlar birbirbirini anlıyor ve şu an Çin piyasasından mal almak isteyen Türklerin kalitesi çok yüksek. Ben hepsini canı gönülden tebrik ediyorum Çin'den mal aldıkları için teşekkür ediyorum."