info@turkcindostlukvakfi.org.tr

+90 312 446 58 15

Kahire Deklarasyonu´nun Tarihi Bir Önemi Var


13.07.2017 GB Times – Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, Taiwan makamlarının lise tarih kitaplarında "Kahire Deklarasyonu" konusuna ilişkin aldığı yeni kararı değerlendirdi.

Geng Shuang, Kahire Deklarasyonu'nun, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Çin'in Taiwan ve ona bağlı adaları geri almasına önemli hukuki bir dayanak gösterdiğini belirtti. Geng söz konusu deklarasyonun tarihi açıdan gerçekçi bir anlam taşıdığını ve "Çin-İngiltere Ortak Deklarasyonu"ndan tamamen farklı olduğunu belirtti.

Kısa bir süre önce yayınlanan bir habere göre, Taiwan makamları 2019 yılının lise tarih müfredatından "Kahire Deklarasyonu"na ilişkin içerikleri çıkaracak ve yeni müfredatta Taiwan'ın statüsünün "Kahire Deklarasyonu"na göre belirlendiği bilgisi yer almayacak.

Geng Shuang bugün düzenlenen basın toplantısında, Taiwan'ın Çin topraklarının koparılamaz bir parçası olduğunu ve Çin'in egemenliği ile toprak bütünlüğünün bölünemeyeceğini belirtti.

Geng, Çin'in İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Taiwan ve ona bağlı adaları geri alması hakkında uluslararası çapta önemli hukuki deliller sağlayan "Kahire Deklarasonu"nun, uluslararası toplumda geniş şekilde kabul edilen bir hukuki belge olduğunu vurguladı.

Deklarasyonun, dünyanın faşizimle mücadelesinde önemli bir kazanım olduğunun altını çizen Sözcü, deklarasyonun ayrıca savaştan sonra uluslararası düzen belirlenmesine önemli bir dayanak sağladığını, bu nedenle büyük bir tarihi önem ve gerçekçi bir anlam taşıdığını vurguladı.

Toplantıda bazı gazeteciler, Sözcü'nün daha önce "Çin-İngiltere Ortak Deklarasyonu"nun artık gerçek bir anlama sahip olmadığını açıkladığını hatırlattı ve iki belge arasında ne gibi farkların bulunduğunu sordu.

Geng bu konuya ilişkin olarak, 1984 yılında Çin ile İngiltere arasında imzalanan ortak deklarasyonun geçmiş dönemlerden kalan Hong Kong sorununu çözdüğünü dile getirdi.

Sözcü, 1 Temmuz 1997'de Hong Kong'un anavatana dönmesinin ardından Hong Kong ile ilgili konuların Çin'in iç konusu olduğuna, yabancı ülkelerin buna müdahale etme hakkına sahip olmadığına ve İngiltere'nin Hong Kong üzerinde herhangi bir sorumluluğun olmadığına işaret etti.